Obsesif kompulsif bozukluk, diğer ismiyle takıntı – zorlantı bozukluğu kişinin isteği dışında ısrarlı ve zorlayıcı bir biçimde aklına gelen, kişi tarafından mantık dışı ve saçma olarak görülen ,kaygı uyandırıcı düşünce ,dürtü veya imgeler olan obsesyonlar(takıntılar) ile oluşan kaygıyı ya da oluşabileceği düşünülen korkutucu durumları engellemek- etkisizleştirmek için obsesyonlara cevap olarak oluşturulan kompulsiyonlar(zorlantı)dan oluşan psikiyatrik bir hastalıktır.

Toplumda yaklaşık % 2 oranında görülür. Başlangıç çocuklukta ya da genç erişkinlik dönemindedir. Daha nadir olarak 35 yaş sonrasında da başlayabilir. Erkeklerde kadınlardan daha sık görülür.

Belirtiler genellikle yavaş başlar ve yıllar içerisinde şiddetlenir. Bazen gebelik ya da bir yakını kaybetmek gibi nedenlerle ani bir başlangıç görülebilir.

En sık rastlanılan obsesyon türü kirlenme- bulaşma tipinde kirli olabileceği düşünülen yerlerden kirletici şeyler yada mikrop bulaşabileceği endişesi yaşanır. Yanıt olarak kompulsiyon niteliğinde temizlenme eylemleri görülür. Sık ve yineleyici el yıkama , banyo yapma, ev ve eşya temizliği yapılır.

Bir eylemin yapıldığından emin olamama durumu kuşku obsesyonları olarak tanımlanır. Tehlikeli bir şeye yol açabilecek bir durumda emin olamama durumu rahatlamak için kontrol etme kompulsiyonlarına yol açar. Örneğin doğalgaz vanası, kapı , ütünün prizi tekrar tekrar kontrol edilir.

Simetri ve düzen ile ilgili obsesyonlar nesnelerin belirli bir düzen içinde ya da tam bir simetri halinde olmasıyla ilişkilidir. Aksi durumlar sıkıntı duygusuna yol açacağından kompulsiyonlar da bu düzen ve simetrinin kurulması ve korunmasına yöneliktir.

Saldırganlık obsesyonlarında kişinin kendine ya da başkalarına yönelik, zarar verme düşünceleri vardır. Sevdikleri kişilerle yalnız kalmaktan, bıçak makas gibi sivri kesici aletlerden ya da saldırganlıkla ilişkili sohbet veya haberlerden kaçınırlar.

Obsesyonlar kişi için utanç verici ve kabul edilemez olarak kabul edilen cinsel konularla ilgili olabilir. Günah ile ilgili ve benzer dini temalı obsesyonlar ülkemizde batı toplumlarından daha sık olarak görülür.

Obsesyonların rahatsızlık duygusunudan kurtulmak için sürekli yıkanma, temizlik yapma, kotrol etme sonrası yine de emin olamayarak tekrar tekrar aynı şeyleri yapma, dua etme, sayı sayma, belirli kelimeleri tekrar etme başlıca kompulsiyonlardır.

Obsesif düşünceler ve kompulsiyonlar kişinin günlük hayatındaki etkinlikleri yerine getirirken yavaşlamasına neden olurlar ki buna obsesif yavaşlık denir. Bu yavaşlık bazen kişinin hayatını felce uğratacak şiddette olabilir. Çok basit işlerin yapılması bile saatler sürebilir.

Kompulsif tarzdaki pek çok düşünme ve davranışlar hastanın tam olarak rahatlamasını sağlayamadığından kaçınma davranışları gelişir yani obsesif düşünceleri tetikleyebilecek ortamlardan uzak dururlar. Örneğin çocuğuna zarar vereceğinden korkan anne çocuğuyla yalnız kalmaktan kaçınır. Pislik bulaşması obsesyonu olan biri ev dışındaki hayatını kısıtlar örneğin tuvalete gitmez , el sıkışmaz, toplu ulaşımdan kaçınır.Başka birisine zarar vereceğinden korkarak evdeki bıçakları eline almaz veya saklar

Sonuç olarak hem obsesif yavaşlık hem de çeşitli kaçınma davranışları kişinin işlevselliğini bozar, hayatını kısıtlar ve yaşam kalitesini düşürür. Hayat kalitesindeki düşme yalnız hastalıktan muzdarip olanların değil yakın çevresindekiler için de geçerlidir. Çünkü kişiler yakın çevrelerindeki insanların da kendi rahatsız olduğu şeyleri , aşırı bir katılıktaki düzenlerinin bozulmasına yol açacak şeyleri yapmasına karşı çıkar. Hatta kendi temizlik ve düzen anlayışlarına tam katılımlarını bekleyebilirler.

Bazı hastalar bu belirtilerin anlamsızlığının, bunun hayatındaki olumsuz etkilerinin farkındayken bazıları ise bu durumun tamamen doğal ve olması gerektiği gibi olduğunu düşünürler. Bu ikinci guruptakilerin tedaviye başvurma ve başlamış olan tedaviye uyumları daha düşüktür.

Tedavide ilaç tedavileri ve bilişsel davranışçı terapiler uygulanır.